Fatih Altaylı yorumluyor: Nepotizm yapan kim!

Fatih abi sana bugün yaşadığım ve sonuçlarına engel olamadığım bir olayı anlatmak istiyorum . Dördüncü sınıf hemşirelik öğrencisiyim. Harçlığımı çıkarmak için iki gün önce bir fabrikada sigortasız çalışmaya başladım(Sigortasiz calışmam yanlış ama ögrenci olduğum icin sigortalı iş bulamadım). Çalıştığım fabrikada bir işçinin üç parmağı makineye sıkıştı ve bu durum sonrasında etrafı kaos ortamı sardı. Makineyi kapatamadılar. İşçinin parmağı ortalama 10-15 dk boyunca sıkıştıgı halde ana şarteli kapatmayı sorumlu amirler dahil kimse akıl edemedi. Sonrasında ilk yardım yapmaya çalıştılar . Ambulansı aradılar ambulans 15 dakika sonra gelebildi . O esnada polisler bizi görmesin diye arka kapıdan çıkmak zorunda bırakıldık. "Çalışırken bir sıkıntı yok kaza yapınca neden yangından mal kaçırır gibi çıkartılıyoruz" dediğimde ise şu karşılığı aldım . Sanane kardeşim gelmeseydin o zaman, dediler . Bütün ihmalkârlıklar içerisinde olan o adamın üç parmağına oldu . Herkes gözünü kapatıp hiçbir şey yokmuş gibi devam ederken sesimi çıkardığım için bana laf ettiler. Hukuki süreçleri başlatacak maddi durumum ve arkamda kimse olmadığı için elim kolum bağlı vaziyette çareyi sana anlatmakta buldum. Belki görmeyeceksin bu mesajı ama görüp sesimi duyurmanı umut ediyorum. Konuyla ilgili daha detaylı bilgi vermek isterdim ama sigortasız işçi çalıştırmayı normalleştirmiş bir işyerindeki insanların bana zarar vermesinden korkuyorum . Anlatacaklarim bu kadar, duyarlı bir vatandaş ve gazeteci olduğunuz için size yazmak istedim. Teşekkür ederim...

Fatih: köpekleri bilmem de, ISTAKOZ'lara dokunmayın. 🦞oyy yerim onu ben 🤗🦞

Fatih Altaylı köpek meselesine ilk başta daha objektif, iki tarafı da anlamaya çalışarak bakıyodu. En azından sokak köpeği sorununu kabul ediyordu. Sonradan ne oldu da tek taraflı sokaktaki insanların uğradığı köpek saldırılarını zerre umursamadan subjektif bir şekilde bakmaya başladı anlamıyorum.

Başıboş köpekler hakkında çok duygusal konuşmuş. Böcekleri nasıl insanları ısırıyor diye ilaçlayıp öldürüyorsak, köpekleri de öyle uyutmalıyız.

Fazla tevazunun sonu ıstakozu kaynar suda canlı canlı pişiren insanlardan “her canlı değerlidir” diye nutuk dinlemektir. Uzun süredir ülkenin bir kısmın böyle bölündüğünü görmemiştik

Fatih bey bence başıboş köpekler konusundaki yorumunuz çok romantik. Yani biz gecmiste de hep köpeklerle yasiyorduk zaten demek sorunu yok saymak oluyor. Bize akılcı ve uygulanabilir çözüm onerileri lazım.

Ytü davutpaşa kampüsü Teknopark ta çalışan bir bilgisayar mühendisiyim. Kampüste yüzlerce köpek var, öğrenciler, çalışanlar moto kuryeler… yaralanmayan kimse yok. Arabadan inip 10 metre yolu yürüyemiyoruz köpekler saldırıyor. O kadar sinirleniyorum ki sokakta köpek isteyenlere. Köpekler çete olmuş bazen birbirlerini öldürüyorlar. İşe geliuorum kapının önünde parçalanmış bir köpek yanında hırlayan köpekler. Ben mecbur muyum her gün bu korkuyu çekmeye??? Kimse bana evet mecbursun sen her gün yüzüm mü parçalanacak kafa derim mi yüzülecek diye korkuyla yaşamaya mecbursun DİYEMEZ!!!!

Ecdad döneminde yaşamıyorum. 21.yy'da Bir megaşehirde insanların sokağa ısırılma saldırıya uğrama korkusuyla çıkması kadar abes bir durum yok.

köpeğin yanı sokak değildir insanın yanıdır, tabii sokakta az miktarda mahallelinin baktıkları olabilir, ancak şuan olan durum hem insanlara hem de köpeklerin kendilerine toplu olarak zarar

Milyonlarca köpeği gözünden anlayacaz de mi tehlikeli olup olmadığını! Bakırköy ormanında bir yürüyüşe beklerim seni Fatih

Fatih bey büyük saygısızlık yapıyorsunuz köpek sorunu yüzünden sevdiklerini kaybeden ailelere. Çocuğunu sokağa çıkaramayan annelere babalara. Burası böyle bir coğrafya deyip geçemezsiniz. Bu konuya bu kadar sığ bakmanız hayretler içerisinde bırakıyor beni. Siz küçük ve şanslı bir azınlıksınız. Bu sorundan muzdarip olan bizler çok fazlayız. Yorumlardan da görebilirsiniz. Öyle ya da böyle sokakta köpek kalmayacak inşallah yakın zamanda.

Fatih Bey, madem Olimpiyat Oyunları'nın açılışına gidiyorsunuz, bakın bakalım Paris'te kaç tane sokak köpeği göreceksiniz? Geri döndüğünüzde kaç tane sokak köpeği gördüğünüzü söyleyin, aynı oranda burada olmasına kabulüm. Gelelim ''Eskiden de böyleydi'' argümanınıza. Bu argümanınızı mantıklı kabul edemeyiz çünkü eğer edersek hiçbir şeyin değişmesini, gelişmesini, iyiye gitmesini talep etmemizin manası kalmaz. Örneğin demokrasi talebimize birileri çıkıp ''Eskiden de demokrasi sınırlıydı'' der ya da nepotizme eleştiri yaptığımızda birileri çıkıp ''Eskiden de böyleydi'' diye cevap verir. Murat Bardakçı ile olan bir videonuzda demokrasi konusunda Bardakçı ''Doğu'da demokrasi falan olmaz çünkü burası doğu'' dediğinde siz ona karşı çıkmıştınız, şimdi ise onun pozisyona düşmüş oluyorsunuz. Sizin gibi aydınlanmacı, modernleşmeyi savunan birinin sözlerinde biraz ''bon pour l'Orient'' havası sezince açıkçası çok üzüldüm. Batılılar bu sorunu sizin yanlış bulduğunuz yöntemler ile çözmüşken biz hem insanımızın canını, sağlığını hem paramızı hem de enerjimizi heba ederek sorunu çözmeyip uzatarak Batılılar ile aramızdaki makası nasıl kapatacağız?

Fatih bey köpek sorunun çözümünü sizde bilmiyorsunuz, saldıran köpekler sadece uyutulsun diyorsunuz ama herkese saldırmıyorlar ki. Ben sabah çok erken saatte Maltepe sahilde yürüyüş yapıyorum ben korkmadığım için yanlarından geçtim devam ettim benim 100 metre arkamdaki Nuray hanıma saldırdılar hepimiz koştuk kovaladık ve kurtardık kadını. biz olmasaydık orada ne olacaktı, parçalayınca mı önlem alınacaktı?

Ecdad falan umrumda değil ben sokakta 10 tane köpekle aynı anda karşılaşmak istemiyorum Fatih Bey

Fatih Altaylı'nın köpek sorununu anlamasını beklerdim fakat yine de doğruları yazalım belki bilmeyenlerin fikirleri değişir. Sokak köpeği diye bir kavram yok, sahipsiz köpek diye bir kavram var çünkü köpekler insan bakımına muhtaç hayvanlar. Doğada yaşayan diğer tüm hayvanlar, biz gelip yaşam alanlarına evlerimizi diktikten sonra gittiler veya sayıları dramatik ölçüde azaldı. Hala görebildiğimiz az miktarda kuş, sincap vb. hayvan da insandan bağımsız yaşamını sürdürüyor. Köpekler tıpkı büyümeyen bebek gibi, insana muhtaç. Bu sebeple sokakta köpeklerin yaşamasını desteklemek hayvansever kişiler için kabul edilemez bir durum olmalı. Fatih Altaylı'nın videoda bahsettiği gibi; sahipsiz, sokakta yaşayan köpekleri sahiplenen herkes yıllarca onların bakımlarıyla ve travmalarıyla uğraşır. Sokakta yaşayan tüm köpekler ömürleri boyunca hastalıklar, yaralar, parazitler ve vicdansız insanlarla uğraşıyor. Bu sebeple gerçek bir hayvansever sokakta köpek olmasını kabul edemez. Gelelim ikinci kısma. Türkiye'de şu anda köpekler üzerinden feci şekilde zengin olan ve kuruş vergi ödemeden milleti dolandıran kurumlar ve kişiler var. Kaz tüyü montla 2 tane kulübe yaptık diye video çeken utanmazlar, hayvanseverlerin duygularını kullanıp lüks içinde yaşamakta. Ünlü oyuncular sitelerinde lüks içinde yaşarken, gerçek kürk satan markaların reklamlarından para indirirken sıkıntı yok fakat normal vatandaşın çocuğunu köpek parçalayınca fakir olduğu için linç edilir hale geldi. Tüm dünya Türkiye'ye giden vatandaşlarına kuduz uyarısı yaparken, Türk Tabipler Birliği denen zararlı cemiyet, yalan bilgilerle vatana ihanet ediyor. Bir tarafta sahipsiz köpeklerden dolayı parçalanarak ölen çocuklar; kuduz, kist hidatik gibi hastalıklarla cebelleşen bir halk varken diğer yanda bu durumu vicdan mastürbasyonu yaparak örtmeye çalışan halktan uzak bir grup var. Bu işten maddi manevi kazancı olan herkes(mama lobisi, psikolojik sıkıntısı olan insanlar, siyasetin içindekiler ve Türk düşmanları) gerçekten hayvansever olan insanların saf duygularını kullanıp karlı çıkma peşindeler. Azıcık vicdanınız varsa önce bu sorunu kabullenin, sonrasında çözüm için hep beraber fikirler üretelim. Sadece köpekler uyutularak veya kısırlaştırılarak çözülecek b,r noktada değiliz, gerçekten akılcı ve planlı olmalıyız ki bu yasayla da bir şeylerin çözüleceğini düşünmüyorum.

Sokakta köpek olmaz fatih bey. Köpeklerin doğal yaşam alanı sokaklar değil insanın yanıdır. Köpeğin başında insan olmazsa o köpek soruna dönüşür. Hem çözüme karşı çıkıyorsunuz hem çözüm önermiyorsunuz. 300-500 yıl önce sokakta köpek olması bugün de olacağı anlamına gelmez. O zaman bu kadar insan yoktu, köpek yoktu, bu kadar şehirleşme yoktu. Nasıl o zamanla bu zamanı karşılaştırırsınız? Köpekler halk sağlığı ve güvenliği sorunudur.

Sahipsiz sokak hayvanları konusunda lütfen evine işine karanlık havada yayan ya da toplu taşımayla gitmek zorunda kalmayanlar yorum yapmasın artık.

Karaoğlan bir gece ansızın gelebiliriz diye hiç boşboğazlik yapmadi. Bir gece ansızın gitti ve işi bitirdi...

Köpeklerin yeri sokaklar değildir, gerisi laf-u güzaftır. Kediler toplatılsın uyutulsun diyen var mı? Hiç duymadım. Kangren haline gelmiş toplumsal bir sorunu siyasileştirmemek gerekiyor, ilk kez çözüme bu kadar yaklaşmışken.

Fatih bey sokak köpekleri konusunda bakış açınız bana çok doğru gelmiyor açıkçası. Hiç bir hayvanın öldürülmesini istememekle beraber bu durumun çözümü konusunda insancıl bir öneri sunan ve bu öneriyi verilerle destekleyen birini göremedim henüz. Yıllar içerisinde atalarımızın sokak hayvanları ile olan ilişkilerinden bahsettiniz ve bu coğrafayaya hayvnalarla iç içe yaşanan bir yer dediniz ancak bunları demeniz şuan ki saldırı vakalarını çözmüyor, parçalanan çocukarı geri getirmiyor, cinsel organını kaybeden çocuğa ileride baba olamayacağını unutturamıyor. Bunların yanı sıra sokakta yaşayan köpekler düşünülürse durum onlar içinde hiç iyi değil. Kendinizde dediniz 13 yıl önce sahiplendiğiniz köpeğin sokaktan kalma sağlık problemleri ile hala uğraşıyoruz diye. Peki ya sahiplenilmeyen ve bir sürü iç hastalıkla kıvranarak ölen hayvanlar ne olacak. Bu hayvanların ortalama ömrü 3-5 yıl arası ve ömürlerinin çoğunu açlık ve hastalık ile geçiriyorlar. Ben canı gönülden bu hayvanların bakımının yapılmasını ve iyi şartlarda bakılmasını isterim ama bunun fizibilitesi nedir ? Biri çıkıp bu konu hakkında insancıl ve verilerle desteklenmiş bir master plan sunmadığı sürece insancıl olmasa da insan sağlığını önceleyen yöntemin seçilmesi gerektiğini düşünüyorum.